Kendi hızında düşüyor şekilsiz bir taş
Düşsüz bir uykuda, dipsiz bir kuyuya
Sonra yankı, yan yan yankıyor, eko
El yordamı, kayboluş, sonra kuyunun suyu
Vardım vardım, hiç yol gelmemişim hu
Bir varmışım ama ben değilim bu, eko
Balık rızkı, solucan yemi, yosun, çamur, su
Hele bir de bulutsuz çıplak ay yarım
Mor yıldız kırılıyor kara kıpırtıda, eko
Öyle öyle çemberler dikeliyor, dik
Başlar dönüyor, bakışlar döneniyor, dik
Öyle öyle yerini yadırgıyor oturmuş taş
Su huzursuz huzursuz kıpranıyor hu
Yanıyor can, yan yan yanıyor, eko
Bir tutam tuz serptim, üfledim
Yanık kavruk yalnız yaralara
Bir serpim tuz tuttum, üfledim
Yanmış kavrulmuş izbe acılara
Deniz kokulu rüzgarlar savuruyor hu
Olmaklık da olmazlık kadar vuruyor hu
(20.12.2011)
Wednesday, September 12, 2012
Subscribe to:
Posts (Atom)